Uzay opalleri yeryüzündeki su kaynağı olabilir - a-gems.com

Opallerdeki su içeriği% 30'a ulaşabilir. Bu nedenle, düşen meteorlarda bulunan opallerin, bilim insanlarının gezegenimizin nasıl geliştiği hakkında düşünmelerini sağlaması şaşırtıcı değildir.

İçindekiler

Opallerdeki su içeriği% 30'a ulaşabilir. Bu nedenle, düşen meteorlarda bulunan opallerin, bilim insanlarının gezegenimizin nasıl geliştiği hakkında düşünmelerini sağlaması şaşırtıcı değildir.

Antartika'ya düşen bir göktaşı çalışması sürecinde, içinde opal parçaları bulundu, bilim insanları uzaydan gelen bu misafirlerin milyarlarca yıl önce gezegenimizde suyun ortaya çıkmasının nedeni olup olmadığını merak ettiler.

Londra'daki Birbeck Koleji'nden Profesör Hilary Downs ekibiyle birlikte, EET 83309 meteoritin binlerce parçasının derinlemesine bir analizini yaptı.Bir elektron mikroskobu kullanarak malzemelerin incelenmesi, bilim adamlarının opallerin buz kütlesi üzerinde çok uzun süre önce uzay vücudunda bulunduklarına varmalarını sağladı. Antarktika'nın yüzeyi.

Elbette bu, göktaşlarının ve asteroitlerin oldukça fazla miktarda su buzu taşıyabildiğine dair daha fazla kanıt. Bununla birlikte, milyarlarca yıl önce Dünya'nın büyük bir asteroitle çarpışmasının olası sonuçlarını da ciddi olarak düşündük. Gezegene su verebilir, yaşamın doğuşunu ve her gün etrafımızda gördüğümüz dünyanın doğumunu zorlayabilir. Hilary Downs, Birbeck College’da profesör

Ekim ayının taşlarından biri olan kıymetli opal, şaşırtıcı güzelliği ve gökkuşağının tüm renklerini yüzeyinde gösterme yeteneği sayesinde milyonlarca insanın sevgisini kazandı. Dünyadaki tüm opallerin% 95'inin Avustralya'da mayınlı olduğu bilinmektedir. Ve jeologlara göre, taşlar öncelikle ısı kaynaklarına yakınlıktan oluşur - bu teori bir sonraki göktaşı düşüşü etrafında özellikle güçlü bir ajitasyona katkıda bulunur.

Örneğin, geçen Temmuz ayında, bir grup bilim adamı, 1911'de Mısır'a düşen ünlü Nahla meteorını araştırdı ve içinde opallerin izlerini buldu. Mars'ın meteoritin kaynağı olduğu ve bu şekilde beklenmeyen bir keşifin, sıvı suyun ve hatta Kızıl Gezegendeki yaşamın varlığının aktif olarak tartışılmasına yol açtığı güvenilir bir şekilde bilinmektedir.